Sağlık

Depremin Psikolojik Yıkımı: Deprem Kurbanları Afet Sonrası Hangi Hastalıklarla Karşılaşabilir?

Kahramanmaraş depreminin büyüklüğü, etkilenen insan sayısının oldukça fazla olmasına neden oldu. Depremler gibi doğal afetlerin de önce fiziksel etkileri ortaya çıkar. Ancak bu doğal afetlerin fiziksel etkileri kadar ruhsal etkileri de vardır ve bu etkiler bir süre sonra ortaya çıkmaya başlar. Depremzedelerin yaşayabileceği psikolojik rahatsızlıkları ve bu hastalıkların etkilerini azaltmak için neler yapılabileceğini anlattık. İyi okumalar!

6 Şubat 2023 tarihinde ülke olarak büyük bir felaket yaşadık. Bu felaket 10 il ile birlikte tüm Türkiye’yi boğdu.

Kahramanmaraş depremi birçok kişinin evsiz kalmasına ve yakınlarını kaybetmesine neden oldu. Yaraların yeni yeni iyileşmeye başladığı bu dönemde depremin fiziksel etkileri kaybolmaya, ruhsal etkileri ise ortaya çıkmaya başlamıştır.

Uzmanlar, bu kadar yıkıcı sonuçlara yol açan sarsıntıların ardından bireylerin bazı ruhsal bozukluklarla karşılaşabileceğini söylüyor. Bunun temel nedeni ise bireylerin kendilerini koruma içgüdüsüdür.

Depremi bizzat yaşayan ve psikolojik olarak etkilenen insanlarda temel olarak üç dönem vardır. Gelin bu üç dönemi birlikte inceleyelim.

Birinci dönem şok dönemidir ve depremden hemen sonraki dönemi kapsar.

Bu dönemde duygusal süreçler biyolojik tepkileri etkiler ve savaş ya da kaç yansımaları ortaya çıkmaya başlar. Yani bireyler ya korktukları durumlarla savaşmayı tercih ederler ya da o durumdan uzaklaşmaya çalışarak kaçarlar. Bu dönemde bireylerde duygusal tepkisizlik oluşur ve bireyler kaygı ya da rastgele herhangi bir duygu hissetmeyebilirler.

İkinci döneme verilen ad pasivasyon dönemidir. Bu dönemde bireyler kendilerine yardım etmek isteyenleri dinler ve söylediklerini uyumlaştırır.

Başkalarının söylediklerine uyum sağlama eğiliminde olan bu kişiler, kendi başlarına harekete geçme konusunda başarılı olamazlar. Bu kişiler en kolay işleri bile kendi başlarına yapamazlar ve her zaman yanlarında birilerine ihtiyaç duyarlar. Süreç içinde bu süre azalır ve kişi yavaş yavaş kendine gelmeye başlar.

Üçüncü ve son dönem ise iyileşme dönemidir. Bu dönemde bireyler büyük bir korku içindedirler, uyumakta zorlanırlar, seslerle tetiklenirler ve sürekli kabus görürler.

Aynı zamanda bu dönemdeki bireyler evde uzun süre tek başlarına kalamazlar ve kişi hayatının düzene gireceğine olan inancını kaybederse kendini bile kaybedebilir.

Bu dönemlerin dışında deprem yaşayan bireylerde de bazı ruhsal bozuklukların ortaya çıkması mümkündür. Depremzedelerde görülebilen ruhsal bozukluklar şu şekildedir;

Travma sonrası gerilim bozukluğu

TSSB, birçok kez travma veya savaş gibi büyük felaketlerin sonucu olarak ortaya çıkan bir bozukluktur. Bu hastalığın belirtilerinin ortasında kaygı, kabus görme ve yaşanan felaketin hep akıllara gelmesi gelmektedir. Uzmanlar bu hastalığın depremden direk yaşayan birçok insanda görüleceğini söylüyor.

deprem fobisi

Uzmanlar, deprem fobisinin sürekli yeniden bir sarsıntı olacakmış gibi hissetmek olduğunu söylüyor. Doğal afetlerin ne zaman olacağını bilememek ve olmasını engelleyememek, insanların bu kaygıyı yaşamasına neden olan durumların ortasında değerlendirilmektedir.

aşırı uyanıklık

Hipervijilans, tehlike olmadığı halde daima tetikte olan kişilere verilen isimdir. Uzmanlar, büyük depremler yaşayıp hayatta kalan bireylerin bu durumu yaşama ihtimalinin daha yüksek olduğunu söylerken, vücudun kendini korumak için sürekli hassas olduğunu da belirtiyorlar. Bu hastalık birçok kez ortadan kalksa da bazı durumlarda geçmesi uzun zaman alabilir. Hastalığın uzun süre devam etmesi, travma sonrası gerilim bozukluğunun bir belirtisi olabileceğinden, bir uzmandan tavsiye alınması şiddetle tavsiye edilir.

Endişe ve depresyon

Uzmanlar, yıkıcı sarsıntılar yaşayan bireylerin depresyon ve korku bozukluğu gibi rahatsızlıklarla rekabet etme olasılıklarının daha yüksek olduğunu söylüyor. Anksiyete ve depresyon genellikle birlikte gider. Hastalığın belirtileri arasında ise; Yorgunluk, uykusuzluk, günlük rutine ilgide azalma, sınırda olma gibi belirtiler vardır. Bu belirtilerin ilk başta görülmesi normal olsa da uzun süre devam ediyorsa mutlaka tedavi edilmelidir.

Peki depremzedelerin psikolojik durumunu iyileştirmek için neler yapılabilir?

İtalya Roma Sapienza Üniversitesi’nden. Cristina Marzano, depremzedelerin zihinsel durumlarını iyileştirmenin mümkün olduğunu söylüyor. Ancak Dr. Marzano, ailenin ve çevrenin güçlendirilmesinin de bu gelişmenin gerçekleşmesinde büyük rol oynadığını ekliyor.

Çocuklar ve yaşlıların psikolojik olarak en riskli kümelerin ortasında yer aldığını belirten Dr. Marzano, travmalardan sonra en etkili tekniğin bilişsel-davranışçı terapi uygulamak olduğunu belirtiyor.

Şu anda ülkemizde bir manevi güçlendirme kampanyası yürütülmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu seferberlikte psikososyal destek gruplarını deprem bölgelerine yönlendirerek depremzedelere yardımcı olmayı hedefliyor.

Bunun dışında Türk Psikiyatri Derneği ve Türk Psikologlar Derneği de bölgelere uzman gönderiyor. Resmi kurumların yanı sıra birçok psikolog ve manevi başvuru sahibi, sosyal medya hesapları aracılığıyla depremzedelere ulaşarak onlara manevi takviye sağlamayı hedefliyor.

Bu süreçte uzmanların yanı sıra bizlere de büyük sorumluluklar düşüyor. Ülke olarak depremzedelere yardım etmek için elimizden geleni yaptık. Kimimiz kumbarasındaki parayı, kimimiz oyuncaklarını, kimimiz kıyafetlerini gönderdi. Tek yürek olduğumuz bu dönemde, maddi yardımların yanı sıra depremzedelere manevi destek vermemiz de çok değerli.

Bir yakınınız depremi doğrudan yaşamışsa veya depremden etkilenmişse, onu takviye ederken dikkat etmeniz gereken bazı durumlar vardır. Örneğin depremzedelerle konuşurken onları yaşadıklarını anlatmaya zorlamamanız çok değerli. Aynı zamanda depremzedelere kolay kolay teminat verilmemesi de bu dönemde büyük önem taşıyor. Yapabileceğiniz bir diğer şey de depremzedelere yaşadıkları olaylarla ilgili sorular sormak yerine onlarla sıradan şeyler konuşarak, yanlarında haberleri, deprem görüntülerini izlememek ve bir an önce rutin hayatlarına dönmelerini sağlamaktır. olabildiğince.

Aileniz veya çevrenizdeki biri beyin sarsıntısı geçirmiş ve ardından yukarıda belirtilen belirtileri gösteriyorsa mutlaka bir uzmandan yardım almanız gerektiğini unutmayın. Bu güç dönemini en az hasarla atlatmanın yolu ise bir uzmandan manevi destek almak olabilir.

Tüm depremzedelere geçmiş olsun diyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

doganyolajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu